22 Nisan 2010 Perşembe

Çiğ

Çarçabuk bir ayine benzetildik firavun kavruğu muhteşem ayazlarda
Nihayet uçurumlarında dans
Nihayet uçurumlarında tango intiharları
Ellerini dolduruyor sanki yüzüm
Yetmediğim yerlerde sembolik portreler
Film şeritleri üzerine arttırılan bahisler

Hala
İnatla
diri omuz avında yük

..

Şehirden kastım
Yeni senfoniler yaratmaktaki hüneri oda orkestralarına sığdırılmış
Gizlendikçe parlayan dişi kambur

Şehirden kastım
Dile kolayca yapışan duaların, çekince acıtan temennilerin,
Deriye, kemiğe, yörüngeye işleyen eşiklerin,
Gömleği dolduran gövdelerin
Namlu gören manzaraları

Hey
Susuşumdan kastım
Sese acıkmış dünkü çocukların kulağımı emzirmesi
Punk, kainat ve aile saadeti
Zaman son derece dakik
Maden dağın kanseri ve benimle aynı yastığa baş koyan Medusa

..

Kapı gıcırtısı çiğ ışığı aratmıyor
Çiğ ışık, eti emziren kabuğu.
Nedir bastığımızda taşıran suyu
Nedir bu
Kürke saplı kadın -kadında anlam bulmuş hayvan-

Ben yıllarla öpüştüm -ağzımda bulunan arkeolojik tükürükler de-
Gel gelelim
Vaat edilmiş hiçbir şerbete değmiyor dil
Islak kıvrığı katrana buluyor kandil

..

Tüm olanlardan kastım

Çarçabuk bir ayine benzetildik
Aşırıya kaçan bir sadelik
Ten saydam
Ten tertemiz
Koltuk altı terinde ıslah edilmiş kısrakların koşturmalarına
Titreme diyorduk biz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder