26 Ekim 2011 Çarşamba

Retro Fal

Kendini merak eden bir aynaya bakarak anlatmaya başlayabilirdim şuradan,
elimde kalanın yarısından
ama her şeyden önce hayvan boğazlanacak,
kan merakını bulacak,
fincan kırk yıl önceye kapanacak.

Retro fal..
9.8 lik bir yumruğun muadili.
Fotoğraflarda bile kırışan kadınlar tanıdım.
Cennetler gıcırdayıp çökmeden yakalım şu kandili.

..

Bugün günlerden diğer gün,
diğer günleri bulmacalardan topladım,
elimi kemiren balığı tuttum bir ömür bırakmadım.
Ömrün orta sayfasını anlat dediler, cinsiyeti olmayan bir komadan seslendiler. Anlattım, ilk bölüm heyecanlı değil
-o cenin bir gün gelip bizi düdükleyecek- zira çok da sürmeyecek.
yeterince zaman kaybedince ömrün orta yerinde cephane tükenecek

..

Sustukça ısrar ediyorlar; gece ışığı açınca nasıl gündüz oluyorsa, gündüz de ışığı kapatınca gece olsun. Kabul. Önce yangın merdivenlerini kullanarak cehenneme inmeyi öğreneceğiz. sonrası. malum.
Komanın gettosuna hapsedilirken, cümle içinde kullanılarak öldürüleceğiz.
..

Hiç birini tanımıyorum, her biri kendinden azade, her biri elbiselere emanet dünkü çocuk.
Ömrün bu yakasında hiç biriyle aynı yerdeyim her biriyle ayrı katlarda, aynı yemek masalarında .
Onlarla aynı fotoğraf karesinden firar ederken
düşkün kalplerimiz koca bir dinamitin içinde atıyor.

Retro fal.. doğru söze ne hacet.

Elimizde bundan başka cephane kalmıyor.