26 Aralık 2010 Pazar

Ex Con

Erkeğimizi cehenneme gönderip arkasından su dökermişiz eskiden, eskiden kimimize göre aramızdan güneşe tapanlar geceleri Allahsıza dönüşen tahta birer askermiş, kimimiz bir şeye tapmadan önce hiç bir şeye inanmamayı icat etmiş.

Biz ve cehennemi cıss diye küçümseyen miyop gözlerimiz,
Biz ve bayrak tutan kızıl ellerimiz.
Eskiyiz ve ahesteyiz..
Bizim eskilikten kastımız, dedelerimizin Marlon Brando postu giydikleri kurt zamanların salyalı öğleden sonraları.

.

Çok da yalnız kalmışız beyaz atlı prenslerimiz yamyam çıkınca,

Hiç de sızamamış otuz iki dişimizden içeri kahkaha,
o bile yalandan.

.

Tecavüze şöyle bir uğrayıp geçmek olmaz, herkes bir birine elbet bi gün uğrar sike sike öğrenmişiz.. Hazırından bir de kanser fabrikası, tulumlarımızda emanet duran üstümüze iyilik sağlıklar, hayatımızdan kırpılan vardiyalar.
İşçiler hep sol tarafından kalkarmış, sağımızı da aldırmışız sağ olsun random ameliyatlar.

..

Sonra sordum ben de hiç utanmadan, kadın balkonlarından sarkıp yalnızlar balkonuna seslenerek:

- Kız oğlan kızım ben. Kararsız bir cinsiyet benimkisi. Ne olsam? Yaşıyorum bilmeden.

Güldüler, eridiler, bittiler, bittikleri yerden devam ettiler, kıç kadar bir balkonda devrim ilan ettiler.

Güldük biz de, eridik bittik, bittiğimiz yerden devam ettik, devrim için makul bir yüz ölçümü diledik.

Sonra cevap verdi onlar:

- Kadri olur, Haydar olur, Andrew olur. Olur yani.
- Olur mu cidden?
- Neden olmasın uzaktan hayal meyal bir kadınsın, yakından onun bunun çocuğu.

Biz eskiden erkek olmadan da kadın olmak nasılmış öğrenirdik. Şimdi yakından ya da uzaktan herkes orospu çocuğu.

Kulak misafiriydiler, öfkelendiler, eridiler bittiler, bittikleri yerden su getirdiler.

Bir cehennemi söndürebilirlermiş gibi üzerime bir kova su döktüler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder