19 Mayıs 2010 Çarşamba

İd -Son-

Sonunda soğuğa kaptırılmış parmaklarla gösterdiği iklim terörü,
kıştan olma, bahardan doğma ortalama bir yaz
En soğuğu da serçe parmağım diyor,
Kuşun başı ağzında, kar emiyor
Gündüz uzatmalarına oynuyor,
akşamüzeri girdiği tüm iddialar kaybedilmiş

..

Marakeş’ te bir soytarı
Büyükbabasının atmığı
Teybe kaydedilmiş bir yara bandından şifalı şarkılar kapma telaşıyla
En heyecanlı yerinde kendini geriye sarıyor
Rengi tokatlanmış deri ceketi Ademin kollarından arakladığı Havva’ nın omuzlarında
Adına sonbahar dediği şey
Kasık kokulu yaprağın düşüşü
Mart’ta ısmarlanıp, Temmuz’ da peydahlanıyor
Yaprak trafiğinin yoğun olduğu bir Kasım günü doğuyor
Barbar bir Moskof çıplak başı,
Koşarak dolduruyor saygıdeğer kumaşı

Tanrı’ nın bir gözü kapalı miğferi eğrilmiş,
Tanrı’ nın eli, bacaklarının arasına inşa ettiği kara köprülerde bir fiske
Kaşıklanmış bir kalple saldırdığı ziyafetin çirkefinde
Yeşil bir elma kurduyken dili
Emdiği On sekizinci Adem’in de kanı meyveli

En mutlu pencereyi seçen kurnaz bir manzarayla kardeş
Henüz basılmış hüviyetiyle üvey.



Hey
Teklifim hala geçerli
O güzelim boy aynanı küçültüp
Kalçalarıma yamayabilirim
Arkamdan gelir misin?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder